(Basın açıklaması, Brüksel – 9 Eylül 2025) Bugün, sivil toplum, sendikalar ve kamu yararına çalışan gruplar, 470 kuruluşun imzaladığı bir bildiri ile Komisyon Başkanı von der Leyen, Avrupa Komisyonu üyeleri ve AB üye ülkelerine net bir mesaj verdi. Bildiride, Avrupa Komisyonu’nun bu dönem stratejisinin merkezinde yer alan deregülasyon kampanyası kınandı.
Cumhurbaşkanı Ursula von der Leyen yarın Avrupa Parlamentosu’nda “Birliğin Durumu” konuşmasını yapacak. Onun liderliğinde dokuz ay sonra Avrupa Komisyonu, emek, sosyal ve insan haklarının yanı sıra dijital haklar ve çevreyi koruyan düzenlemelerde eşi benzeri görülmemiş bir sert kesinti dalgası planlıyor.
Kuruluşlar, önümüzdeki dört yıl içerisinde Komisyon ve AB Üye Devletlerinin, AB’de faaliyet gösteren şirketleri yöneten kuralları, çevre koruma, sosyal haklar, dijital haklar ve iklim politikalarındaki ilerlemeyi yıllarca geriye götürecek bir ölçekte ortadan kaldırabileceği konusunda uyarıyor.
Kurumsal Avrupa Gözlemevi araştırmacısı ve kampanya sorumlusu Kenneth Haar şunları söyledi:
“Bu, kurumsal lobi gruplarının istek listelerinin uygulanmasıyla ilgili. Komisyon, şirketlere aşırı düzeyde ayrıcalıklı erişim ve son derece demokratik olmayan düzeyde kurumsal ele geçirme sağlayarak, kendi düzenleme karşıtı tsunamisini şekillendiriyor. Sivil toplumdan bir tepki gelecek ve açıklamamız ve aldığı destek bunu açıkça gösteriyor. İstediğimiz Avrupa bu değil.”
Avrupa Dijital Haklar (EDRi) Politika Başkanı Ella Jakubowska şunları söyledi:
“Dijital çağda hepimiz güçlü, tutarlı ve iyi uygulanan yasalara güveniyoruz. Bu yasalar bizi, Büyük Teknoloji gibi yırtıcı şirketlerden ve devlet aktörlerinin aşırı müdahalelerinden ve ayrımcılığından koruyor. Ancak gücü halka geri veren ve verilerimiz ve özel hayatlarımız üzerinde kontrol sağlayan bu hayati demokratik denge ve denetleme mekanizmaları, kârı insan hakları ve adaletin önüne koymak isteyenlerin saldırısı altında.”
Climate Action Network Europe Kıdemli Endüstriyel Politika Koordinatörü Greg Van Elsen şunları söyledi:
“Komisyon, cesur bir yeşil sanayi politikası yürütmek yerine, düzenlemelerin kaldırılmasını ve gecikmeyi talep eden kirletici endüstrilere teslim oluyor. 2040 iklim hedefini zayıflatmak ve çevre korumalarını ortadan kaldırmak bir sanayi stratejisi değil; işçiler, vatandaşlar ve gezegen için çıkmaz bir yol. Tam da kurtulmamız gereken bir zamanda AB’yi daha fazla fosil yakıt bağımlılığına sürükleme riski taşıyor.”
EPSU Genel Sekreteri Jan Willem Goudriaan şunları söyledi:
“Toplu teklifler, işçi hakları, sağlık ve güvenliği için bir tehdit oluşturuyor. Çevremizi ve toplumlarımızı koruyan kuralları geri çekiyor. İşçilerin ve insanların değil, şirketlerin çıkarlarını gözetiyor. Aynı zamanda, kamu hizmetleri ve düzenleyiciler yetersiz fonlanıyor ve kaynak sıkıntısı çekiyor. Kurallar ve yaptırımlar olmadan şirketler işçilerden çalacak, çevremize zarar verecek ve toplumlarımızı ihlal edecek. Komisyon’un az sayıda insanın değil, herkesin çıkarlarını gözetmesini bekliyoruz. Toplu teklifler, toplumlarımızı daha iyi hale getiren kuralları baltalıyor. Hayatları ve toplumları riske atıyorlar. Geri çekilmeleri gerekiyor.”
Açıklamanın girişimi Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU), Avrupa Çevre Bürosu (EEB), Avrupa Dünya Dostları (FoEE), Avrupa Dijital Haklar (EDRi), Küresel 2000, İklim Eylem Ağı (CAN) Avrupa ve Kurumsal Avrupa Gözlemevi tarafından üstlenildi. Avrupa genelindeki sivil toplum kuruluşlarının tepkisinin hızı ve ölçeği, Avrupa düzeyindeki serbestleşme dalgasının toplumun büyük kesimlerinde endişelere yol açtığını gösteriyor.
Açıklamanın tamamını buradan okuyabilirsiniz .