Mustafa Süleyman ve Michael Bhaskar’ın “Gelen Dalga: Teknoloji, Güç ve Yirmi Birinci Yüzyılın En Büyük İkilemi” adlı düşündürücü kitabı, 21. yüzyılın hızlı teknolojik büyümesinin sunduğu olasılıkları ve riskleri inceliyor. Yazarlar, teknoloji uzmanları ve işletme sahipleri olarak deneyimlerine dayanarak teknik yenilik, politik güç ve toplumsal etki arasındaki karmaşık lişkileri araştırıyorlar. En son teknolojilerin potansiyel yansımalarını araştırıyorlar ve geleceğe rehberlik etmek için daha ahlaki ve sorumlu bir yaklaşım talep ediyorlar.
Kitap, teknolojinin endüstrilerde, ekonomilerde ve toplumlarda devrim yaratma yeteneğinin kabulüyle açılıyor. Süleyman ve Bhaskar, yerleşik normların ve sistemlerin, teknolojik değişimin benzersiz hızı nedeniyle altüst olma potansiyelini vurguluyor. En son teknolojilerin modern yaşamın farklı yönleri üzerindeki yaklaşan etkilerini ima eden “gelecek dalga” fikrini ortaya atıyorlar.
Kitabın teknoloji ve güç arasındaki bağlantısı ana temalarından biri. Yazarlar, teknolojinin hem insanları güçlendirme hem de gücü seçilmiş bir azınlığın elinde birleştirme potansiyeline sahip olduğunu iddia ediyor. Devasa teknoloji şirketlerinin rolü ve tuttukları veriler hakkında konuşurken, kötüye kullanım ve manipülasyon olasılığına ilişkin endişeler dile getiriliyor. Süleyman ve Bhaskar açıklığın, sorumluluğun ve kullanıcıların haklarını koruyan ve gücün konsolidasyonunu önleyen kuralların savunucularıdır.
Yazarlar, özellikle otomasyon ve yapay zeka (YZ) gibi alanlarda teknolojik ilerlemenin ahlaki sonuçlarını inceliyorlar. Mühendislerin ve karar vericilerin yapay zeka sistemlerinin tarafsız, adil ve insani değerlerle tutarlı olduğunu garanti etme yükümlülükleri konusunda şüphe uyandırıyorlar. Süleyman ve Bhaskar, olası zararları en aza indirecek önlemler almanın ve teknolojinin bir bütün olarak toplumu nasıl etkileyeceğini dikkate almanın önemini vurguluyor.
Yazarlar kitap boyunca teknolojideki gelişmelerin etkilediği sağlık, eğitim ve ekonomi gibi çok sayıda sektörü inceliyor. Teletıp ve çevrimiçi öğrenmenin erişimi ve sonuçları artırma potansiyeline sahip olduğundan bahsediyorlar. Ancak değişen ortamda insanları destekleyen politikalara duyulan ihtiyaç ve otomasyonun getirdiği iş yerinden edilme endişeleri gibi konuları da içeriyorlar.
Süleyman ve Bhaskar, hükümetlerin teknolojik gelişmenin seyrini nasıl etkilediğine dikkat çekiyor. Teknik atılımların tüm topluma fayda sağladığından emin olmak için kamu ve özel sektör işbirliğinin gerekliliğinden bahsediyorlar. Yazarlar, eşitsizlik ve iklim değişikliği gibi sorunları küresel ölçekte çözmek için uluslararası işbirliğini şiddetle teşvik etmektedir.
Yazarlar, insanlara verileri ve dijital kimlikleri üzerinde daha fazla güç sağlamayı gerektiren “teknolojik kendi kaderini tayin etme” fikrini ortaya koymaktadır. Kullanıcıların verilerinin nasıl kullanılacağına ve paylaşılacağına kendilerinin karar verebilmesi gerektiğini savunuyorlar.
Süleyman ve Bhaskar, insanlara hayatları üzerinde daha fazla kontrol sağlayan ve mahremiyetlerini koruyan dijital hakları destekliyor.
Kitapta ayrıca en son teknolojinin acil küresel sorunları çözmek için nasıl kullanılabileceği de tartışılıyor. Süleyman ve Bhaskar teknolojinin sosyal eşitsizlik, sağlık hizmetlerine erişim ve sürdürülebilirlik konularında nasıl yardımcı olabileceğinden bahsediyor. Refahı artıran ve daha büyük iyiliği ilerleten çözümlere öncelik veren insan merkezli bir inovasyon stratejisinin gerekliliğinin altını çiziyorlar.
Sonuç olarak, Mustafa Süleyman ve Michael Bhaskar’ın “The Coming Wave: Teknoloji, Güç ve Yirmi Birinci Yüzyılın En Büyük İkilemi” adlı kitabı teknoloji, güç ve toplum etkisi arasındaki karmaşık etkileşimin ufuk açıcı bir incelemesidir.
Yazarlar, etik ve sorumlu inovasyonun önemini vurgulayarak, teknolojik atılımların getirdiği zorluklar ve olasılıklar üzerine kapsamlı bir çalışma sunuyor. Kitap, okuyucuları teknolojinin geleceği ve bunun bireyler, toplumlar ve küresel toplum üzerindeki etkileri hakkında anlamlı tartışmalara katılmaya teşvik ediyor.
Teknoloji, politika, etik ve ekonomiyi harmanlayan multidisipliner bir yaklaşım. Süleyman ve Bhaskar, teknolojinin daha adil ve sürdürülebilir bir geleceği ilerletecek şekilde yönlendirilmesi için ortak bir çaba gösterilmesi çağrısında bulunuyor.
Daha Fazla okumak için: