Scott Timcke1 ’den Çeviri ve Düzenleme/ Nezih Kazankaya
Neyse ki kıta genelinde demokrasi, teknoloji ve ekonomi konularının kesişim noktasında Yapay Zeka (YZ) üzerine düşünen kurumlar, üniversiteler ve düşünce kuruluşları var. Bu yazı, Afrika’da demokrasiyi koruma ve genişletme çabalarını ele alırken nispeten az tartışılan bazı temel zorlukları kısaca özetlemektedir.
Basitleştirilmiş haliyle demokrasi, iktidarın doğrudan veya seçilmiş temsilciler aracılığıyla yöneten halka verildiği bir hükümet sistemidir. Diğer temel ilkeler arasında ifade özgürlüğü, düşünme ve toplanma özgürlüğü ile evrensel oy hakkıyla özgür ve adil seçimler yer alır.
Modern demokrasinin mevcut ortodoks anlayışı, Büyük Buhran'dan sonra kamu yönetimi ve refah devleti yoluyla bazı genişletme ve değişikliklerle birlikte sanayileşme sırasında kavramsallaştırılmış ve tasarlanmıştır. Sömürgecilikten kurtulma dalgası, sömürgeci işgali yıkmak için özgürleşme, hak kazanma, temsil ve bağımsız özyönetim ifadelerini de içeriyordu. Aydınları da dâhil olmak üzere Afrika halkı bu tartışmalara ve gelişmelere aktif olarak katılıyordu. Bazıları demokratik düşünceyi benimserken, diğerleri ekonomik kendi kaderini tayin gibi yönlere vurgu yaptı, bazıları ise kurtuluşun başka yöntem ve çerçevelerle bulunabileceğini düşündü.
Bununla birlikte, tepkilerin çeşitliliğine karşın, yaklaşık üç kuşak Afrikalı demokratik temsil için çok mücadele etti; yasa önünde eşitlik konusunda ısrar ederek zor bir işi gerçekleştirdi ve demokratik seçimleri yaratmak ve savunmak için yorulmadan mücadele etti. Bu tarih göz önüne alındığında, Afrikalıların YZ’nin bu politik yatırımı baltalamamasını sağlamak için dikkatli olmaları zorunludur.
Maden, metal ve veri çıkarımı:
Afrika, kobalt, tantal ve altın gibi YZ sistemlerinin üretimi için gerekli olan önemli miktarda mineral ve metal rezervine sahiptir. Bununla birlikte, madencilik genellikle yerel halk için sürdürülebilir faydalar sağlamadan Afrika kaynaklarını sömürmüştür. Madenciliğin ekolojik yıkıma yol açarak doğrudan etkilenen toplulukların yaşam kalitesini yok ettiği de bir gerçektir.
Yine de Afrika hükümetleri, hem Afrika’da hem de ötesinde etik YZ için kilit öneme sahip olan madenlerin sorumlu bir şekilde tedarik edilmesi konusunda önemli bir etkiye sahiptir.
Yaygın çıkarcılıktan kaçınma konusuna gelince, yabancı merkezli çok uluslu teknoloji şirketlerinin kıtadan veri çıkarıp tekeline aldığı, YZ yeteneklerini Küresel Kuzey’de veya Çin’de yoğunlaştırdığında “Afrika için dijital mücadele” konusunda geçerli endişeler var. Bu veri çıkarcılığı, sömürgeci güçler tarafından Afrika’dan kaynak çıkarma konusundaki tarihi kalıpları yansıtıyor. Yerli Afrika veri yönetimi ve YZ geliştirme yetenekleri, kıtanın kendi dijital geleceğini şekillendirmesini sağlamak için kritik öneme sahip.
Tek kuruluş olmasa da Afrika Birliği, hükümetlere YZ sistemlerinin geliştirilmesinin, ister mineraller ve enerji için ister veri için olsun, kaba kapitalist çıkarcılıktan çok demokratik hükümetlere öncelik vermesi gerektiğini hatırlatmak için iyi bir konumdadır. Bunu yapmak, çok uluslu teknoloji firmalarının Afrika’ya ait verileri yerel halkların izni veya faydası olmadan elde ettiği “dijital sömürgeciliği” azaltmaya veya önlemeye yardımcı olabilir.
Tıklama işçileri ve uzaktan çalışanlar için işçi hakları korumaları:
Emeğin endişelerine dönecek olursak, kıta genelinde Afrika’da YZ ile ilgili işlerin geleceğinin muhtemelen veri temizleme ve etiketleme yapan tıklama işçileri olacağına dair göstergeler var.
Altyapı genişledikçe ve düşük istihdam beklentileriyle karşı karşıya kaldıkça Afrika’daki gençler, çevrimiçi platformlarda mikro görevleri tamamlamak gibi küresel iş ekonomisine katılacaklar. Bu tür ayrıntılı taşeronluk işleri, düşük ücretler, tekrarlayan görevler, YZ yöneticilerinin gerçek beklentisi ve temel sosyal güvenlik ağlarına erişim eksikliği gibi önemli zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Bu onur kırıcı çalışma koşulları, Afrika hükümetlerini, bu güvencesiz çalışma modeline özel olarak yanıt vermek ve sendikalaşma çabalarını kolaylaştırmak için işçi koruma politikalarını düzenlemeyi düşünmeye sevk etmelidir.
YZ alanının ötesinde, radikal Afrika seslerinin muhtemelen emeği soğuran endüstriyel politikalar tasarlama ve uygulama konusunda deneyler yapması gerekecektir. Bunlar sosyal refaha katkıda bulunabilir. İşin geleceğini proaktif bir şekilde şekillendirerek, Afrika hükümetleri savunmasız işçiler için koruma açığını kapatmaya ve daha dayanıklı ve eşit bir ekonomi inşa etmeye zorlanmalıdır.
Neoliberal varsayımları yeniden gözden geçirmek:
Ana akım ekonomi, serbest piyasaları ve sınırlı hükümet müdahalesini destekleyen neoliberal
politikalarla yakından ilişkilendirilmiştir. Ancak neoliberal yaklaşım, eşitsizlik, iklim değişikliği ve ekonomik dayanıklılık gibi sorunları ele almada başarısız olmuştur.
Harvard ekonomisti Dani Rodrik’in yakın zamanda neoliberal IMF tarafından yayınlanan bir makalede yazdığı gibi, Neoliberal politika paradigması piyasaların kapsamını (küresel piyasalar dâhil) genişletmeyi ve hükümet eyleminin rolünü kısıtlamayı destekliyor. Daha da önemlisi, “Bugün bu yaklaşımın bir dizi önemli açıdan başarısız olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir. Ülkeler arasındaki eşitsizliği arttırdı, iklim dönüşümünü teşvik etmek için çok az şey yaptı ve küresel halk sağlığından tedarik zincirinin esnekliğine kadar uzanan kör noktalar yarattı.”
Rodrik’in listelediği başlıca zorlukların üstesinden gelmek için yeni yaklaşımlar geliştirmek ve uygulamak için artık bir pencere var. Buna YZ yönetişimi ve piyasanın rolüne ilişkin varsayımlar da dâhildir. Günümüzde kapitalist-küreselleşmedeki değişimler, ulusal politikalarda bağlama özgü ve bir ülkenin kurumlarını, endüstrisini, demografisini ve coğrafyasını dikkate alan daha fazla demokrasiye izin veren yeni modeller için alan sağlayabilir.
Önemli bir kurum olarak Afrika Birliği, kıta genelinde YZ’nin demokratik bir şekilde kullanılmasını teşvik etmede önemli bir rol oynayabilir. YZ sistemlerinin küresel doğası göz önüne alındığında, ortak etik YZ çerçevelerini geliştirmek için çok taraflı işbirliğini teşvik etmeliyiz. Zaten var olan Afrika Birliği kurumları, demokratik ilkelerle uyumlu hesap verebilir YZ için kılavuz ilkeler belirlemek üzere kritik çalışma grupları oluşturmuştur.
Yine de, Afrika’nın sosyo-ekonomik bağlamına göre uyarlanmış, riskleri düzenlerken YZ’nın maliyetinden yararlanan yaratıcı politika çözümleri geliştirmek için işçi öncülüğündeki girişimler için bir alan vardır. İdeal olarak Afrika ülkeleri, işçilerin kolektif dijital geleceklerini şekillendirme haklarını korumak için, gereken politika alanını korumak için birlikte hareket etmelidir.
1.Scott Timcke, Research ICT Africa'da Kıdemli Araştırma Görevlisi ve Johannesburg Üniversitesi Toplumsal Değişim Merkezi’nde Araştırma Görevlisi. İkinci kitabı Algorithms and The End of Politics [Algoritmalar ve
Politikanın Sonu](Bristol University Press).
https://roape.net/2024/07/11/ai-and-the-digital-scramble-for-africa/