Yapay Zekayı Demokratikleştirin veya Yapay Zeka Oligarşisini Kaçınılmaz Hale Getirin

Yapay zeka teknolojileri bizi kritik bir kavşağa götürüyor ve hem iş hem de refah devletini temelden yeniden düşünmeye zorluyor. Bu, erken teslimiyetin, sermayenin geleceği şekillendirmesine izin vermenin bir seçenek olmadığı bir alandır.

 

Yazan: David Moskop / 22 Haziran 2025

Çeviren: Nezih Kazankaya

Artık “ya sosyalizm ya barbarlık” nakaratı çoktan aşındı. Daha adil ve demokratikleştirilmiş bir ekonomi ve yönetim için mücadele sona ermiş değil, ancak egemen sınıf çoğunlukla barbarlığı seçti.

Elbette, daha iyi bir şeye yönelik talepler devam ediyor ve bunları gerçekleştirmeye çalışan hareketler gelişmeye devam ediyor. Sermaye ve işyerleri üzerindeki kontrol gibi eski mücadeleler devam ediyor, ancak yeni mücadeleler ortaya çıkarak araziyi yeniden şekillendiriyor. Yapay zeka, şu anda, bu olgunun en yakıcı örneğidir – ya da en azından öyle olmalıdır, çünkü bir YZ oligarşisine doğru uyurgezer gibi yürüyoruz.

YZ’ya gelince, iyi haberler, kötü haberler ve henüz yazılmamış haberler var. İyi haber, YZ’yi oluşturan çeşitli teknolojilerin işçi yanlısı, insan yanlısı amaçlara hizmet edebileceğidir. Ne de olsa Marksizm, makineleşmenin ve daha sonra otomasyonun işçileri özgürleştirebileceğine dair köklü bir umut geleneğine sahiptir. Ancak kötü haber, bunun robotların sahibinin kim olduğuna bağlı olmasıdır. Şu anda bu ne işçiler ne de geniş halk kitleleridir. Ama olabilir, bu da bizi henüz belirlenmemiş bir habere götürüyor: YZ’yı kim kontrol ediyor?

Kimin YZ’sı?

Teknoloji ve sanayi kapitalistlerinin öngörüleri gerçekleşirse – ve YZ gerçekten de işi yeniden şekillendirir ve işçileri kıtlık sonrası bir dünyaya doğru yerinden ederse – o zaman YZ’nın demokratikleştirilmesi sosyal, politik ve ekonomik çöküşü önlemek için çok gerekli olacaktır. Böyle bir demokratikleşme olmadan, var olan çağdaş yaşamın çoğuna hâkim olandan daha da oligarşik bir sistemi sağlamlaştırma riskiyle karşı karşıya kalırız. Bu teknolojinin hem gücünü hem de kazanımlarını dağıtmak iki büyük dönüşüm gerektirecektir: biri teknolojinin mülkiyetinde ve kullanımında, diğeri ise refah devletinin yapısında, ki bu sadece aynı derecede önemli olmakla kalmayacak, aynı zamanda tamamen ve tümüyle gerekli hale gelecektir.

O halde ilk sorular şunlardır: YZ’yı kim, nasıl ve ne amaçla kontrol etmeli? Sadece üretkenliği artırmak için değil – şu anda en iyi ihtimalle karışık sonuçlar doğuran bir vaat olan – işleri sona erdirmek ve işçilerin yerini etmek için harekete geçirilen özel sistemler teoride faydalı olabilir, ancak, yerinden edilen insanlara ücretli emek ile sürdürdükleri yaşamla eşit ya da daha fazla güvenlik, saygınlık ve anlam içeren bir yaşam garanti edilirse. İşler lağvedildiğinde başka bir yere taşınamayacağından, ya yeni ve daha iyi bir işe ya da çalışmaya ihtiyaç duyulmadan desteklenen bir hayata (örneğin güçlü bir evrensel temel gelir programı aracılığıyla) geçiş yapılmalıdır. Ortada bir yerde üretkenlik kazanımlarının gri alanı vardır.

Verimlilik artışları, özellikle de angarya işleri azaltmak, çalışma haftasını kısaltmak ve genel yaşam kalitesini iyileştirmek için kullanılabiliyorlarsa, tamamen reddedilmemelidir. Yine de YZ-iş geçişinin neleri gerektireceğine dair çetrefilli sorun devam etmektedir. Ancak Luddistler’in[1] bize az ya da çok hatırlattığı gibi, bir piyasa ve çalışanları ilk kez böyle bir deniz değişimiyle yüzleşmek zorunda kalmayacaktır. Gerçekten de, eğer maksimum YZ tahminleri doğruysa ki bu büyük bir “eğer”, o zaman gelecek olan şey Sanayi Devrimi’ne benzer ya da ondan daha büyük bir altüst oluşa yol açabilir.

Sosyalist ekonomik ilişkilerin damgasını vurduğu bir ekonomik sistemde – örneğin işçilerin kooperatifler aracılığıyla veya dolaylı olarak devlete ait işletmeler aracılığıyla veya endüstriyel demokrasi aracılığıyla firmalarına sahip olduğu ve kontrol ettiği – toplum, YZ’yı nasıl, hangi amaçla ve hangi hızda kullanacağına kendisi karar verebilir. Bu, yalnızca geçişi kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda birçok kişinin YZ’nın hangi amaçla kullanılabileceğine karar vermesine olanak tanıyan bir tür kontrollü, planlı dağıtım olacaktır. Yol bu olmalıdır.

Güçlendirme ve Geliştirme

Evgeny Morozov’un Le Monde Diplomatique’de yazdığı gibi, YZ’nın insan geliştirme için kullanılması düşüncesi, 1960’larda erken sibernetikçi olan Warren Brodey’e umut vermiştir. “AI and the techno-utopian path not taken” (YZ ve alınmayan tekno-ütopik yol) başlıklı yazısında Morozov, Brodey’nin güçlendirme ve geliştirme arasında yaptığı ayrımı ele alıyor. Brodey’e göre güçlendirme gelip geçicidir ve tamamen teknoloji ve cihazlara bağlıdır; buna karşın geliştirme yeni kapasiteler inşa etmeyi içerir ve insanoğlunun gerçek bir hizmetkârıdır. “Geliştirme,” diye yazıyor Brodey, “yeni beceriler geliştirmek için teknolojiden yararlanır.”

Morozov’un Brodey üzerine yaptığı çalışma, şu anda karşı karşıya olduğumuz yol ayrımına bir örnek oluşturuyor. “Özünde,” diye yazıyor Morozov, “güçlendirme verimlilik adına bizi sıradanlaştırırken, geliştirme ise dünyayla daha zengin bir etkileşimi teşvik ederek bize beceri kazandırıyor. Bu temel fark, teknolojiyle bütünleşmemizi şekillendiriyor, pasif operatörler mi yoksa yaratıcı zanaatkârlar mı olacağımızı belirliyor.”

Tahmin yürütmek gerekirse, YZ gelişiminin kontrolünü tamamen elinde tutan kapitalist sınıf, kontrol edilmesi daha kolay, istihdamı daha ucuz ve nihayetinde daha harcanabilir olan masa başı işgücü yolunu tercih edecektir. Bu arada, geliştirmeler – gerçek beceri geliştirme ve güçlendirme – elitler için ayrılmış olacaktır. Ancak işçi ya da topluluk kontrolündeki bir paradigmada, işçiler kendi ve ortak yararları için bir geliştirme programını geniş ölçekte benimseyebilirler. Böylece ortak iyiliğe ve ortak çıkarlara hizmet eden bir yönetim ve ekonomiyi kolektif olarak üretebiliriz.

YZ’nın açıkça insani gelişim yoluyla kamu yararına hizmet etmek üzere tasarlandığı bir dünyada bile, bozulma kaçınılmaz olacaktır. Tüm sektörler geçersiz hale gelebilir ve sayısız iş ortadan kaldırılabilir. Ne yapılması gerektiğini sormak zorunda kalacağız: Artan üretkenlikten elde edilen kazançlar nasıl dağıtılmalıdır? Ücretli emeğin yerini hangi yeni sosyal olarak değerli faaliyet biçimleri alabilir – ve bunlar sadece güvenlik değil, aynı zamanda amaç, tatmin ve eylemliliği nasıl sağlayabilir? Bunlar, YZ’nın çok sayıda kişi tarafından mı yoksa az sayıda kişi tarafından mı kontrol edilip edilmediğine ve niteliksizleştirmek ya da yetkilendirmek için kullanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın, gelecekteki bir refah devletinin yanıtlaması gereken sorulardır.

Yetkilendirme veya Çitleme

Şu anki durumda, YZ’yı kontrol eden teknoloji oligarşisi, büyük teknolojik bozulmalara karşı refah devletinin çözümünün, muhtemelen mevcut sosyal refah programlarının ayıklanmasına dayanan bir tür azaltılmış, hayatta kalma düzeyinde evrensel temel gelir (ETG) olduğuna inanıyor.

Bu model, çalışanların ve çalışmayanların sosyal hizmetlerini özel piyasalardan satın almalarına yol açacaktır. Yıllardır, ETG, hem liberteryen çıplak devlet modelinden yaklaşanlar hem de bunun geniş kapsamlı desteklerle ütopik bir kurtuluş projesi olacağına inananlar tarafından bir tür sosyal refah mucizesi olarak lanse edildi. ETG’nin benimsemenin gerçek riski, büyük olasılıkla, liberteryen vizyonu model alarak ilerleyeceği ya da belki de en az onun kadar kötü bir şekilde, ona güvenenler için net bir kayıp olarak hizmet edecek kadar yetersiz finanse edileceği olmuştur.

YZ endüstride daha büyük bir rol oynamaya başladıkça, Sol baştan teslim olamaz. YZ teknolojilerini her derde deva olarak görmemeliyiz, ancak onları ya da bazılarının sunabileceği üretkenlik artışlarını da göz ardı etmemeliyiz. Sanayi tarihimizdeki bu an, bize YZ’nin kontrolünü ve kullanımını demokratikleştirme ve refah devletini değişimle orantılı ve kolektif olarak seçtiğimiz sosyal, politik ve kültürel hedeflerle tutarlı bir şekilde yeniden oluşturma fırsatı sunan kritik bir kavşaktır. Bu fırsatı değerlendirmeli ve YZ’nin bizim için, bizim emrimizde çalışmasını sağlamalıyız.

[1] 19. Yüzyıl İngiltere’sinde, işsiz kalacakları düşüncesiyle tepkilerini makineleri kırarak gösterenler (çev.).

 

https://jacobin.com/2025/06/democratize-artificial-intelligence-oligarchy-technology

 

 

Scroll to Top