Yapay Zeka Ayrımına Dikkat Edin: 29 KASIM 2024
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve BM Teknoloji Temsilciliği Ofisi’nin yeni raporunda, uluslararası alanda iş birliği içinde hareket edilmediği takdirde Yapay Zeka devriminin yüksek ve düşük gelirli ülkeler arasındaki uçurumu daha da derinleştireceği uyarısı yapıldı.
“Yapay Zeka Ayrımına Dikkat: İşin Geleceğine Küresel Bir Bakış Açısı Şekillendirmek” başlıklı rapor, yapay zekanın dünya çapında endüstrilerde devrim yarattığını, inovasyon ve üretkenlik için muazzam fırsatlar sunduğunu ortaya koydu. Ancak, eşitsiz yatırım, benimseme ve kullanım oranları nedeniyle ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri de derinleştiriyor. Ortaya çıkan bu “yapay zeka ayrımı”, yüksek gelirli ülkelerin yapay zeka gelişmelerinden orantısız bir şekilde yararlanırken, özellikle Afrika’daki düşük ve orta gelirli ülkelerin geride kalmasına neden oluyor.
Yapay Zeka’nın üretkenlik artışına ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine yol açabileceği yer işyerleridir. Ancak altyapıya, teknolojiye, kaliteli eğitime ve öğretime eşitsiz erişim, yapay zekanın eşitsiz benimsenmesine yol açabilir ve bu da küresel eşitsizlikleri derinleştirebilir.
Yüksek gelirli ülkeler, üretkenlik artışı için yapay zekâdan yararlanma konusunda iyi bir konumdayken, gelişmekte olan ülkeler dijital altyapı eksikliğinden kaynaklanan darboğazlarla karşı karşıya kalabilir. Bu eşitsizlik, yapay zekâ kaynaklı değişikliklere karşı geçici bir tampon görevi görmenin, ekonomik refahın önünde uzun vadeli bir engele dönüşmesine neden olabilir.
Gelişmekte olan ülkeleri desteklemek için dijital altyapıya erişim, beceri geliştirme ve sosyal diyalog gibi küresel ortaklıklar ve proaktif stratejiler, teknolojik açığı kapatmak ve yapay zeka devriminin dünya nüfusunun önemli bir bölümünü geride bırakmamasını sağlamak için gerekli ön koşullardır.
Her yıl, küresel olarak bilgi işlem kapasitesini artırmak için teknolojiye 300 milyar dolardan fazla para harcanıyor, ancak bu yatırımlar esas olarak yüksek gelirli ülkelere odaklanıyor ve bu da altyapıya ve beceri geliştirmeye erişimde bir eşitsizlik yaratıyor ve bu da gelişmekte olan ülkeleri ve onların yerel start-up’larını ciddi bir dezavantaja sokuyor.
Ayrıca, ulusal teknoloji endüstrileri olmadan, gelişmekte olan ülkelerdeki becerilere sahip çalışanlar becerilerini serbest çalışma platformları aracılığıyla sunacak, bu da diğer ülkelerde şirketler kurulmasına ve sanal bir beyin göçünün oluşmasına neden olacaktır.
Raporda ayrıca, yapay zekânın otomasyon etkilerine en çok maruz kalan kesimin, özellikle gelişmekte olan ekonomilerde yaygın olan çağrı merkezleri gibi büro ve iş süreçleri dış kaynak kullanımı rollerinde çalışan kadınlar olduğu belirtiliyor. Ancak araştırma, otomasyonun iş kaybına yol açma riskinin yanı sıra, iş kalitesini ve üretkenliği artırarak iş artırma potansiyeli de sunduğunu öne sürüyor.
Raporda üç politika temel ilkesi önerildi: uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi, ulusal kapasitenin geliştirilmesi ve iş dünyasında yapay zekânın ele alınması. Bunlar şunları içerir:
-
Dijital Altyapının Geliştirilmesi: Gelişmekte olan ülkelerin, yapay zekanın benimsenmesini desteklemek için güçlü bir dijital altyapıya ihtiyacı vardır. Bu, elektrik, geniş bant ve modern iletişim teknolojilerine erişimi de içerir.
-
Teknoloji Transferinin Teşvik Edilmesi: Yüksek gelirli ülkeler, yapay zeka teknolojilerinin ve bilgisinin gelişmekte olan ülkelere aktarılmasına yardımcı olmalı, teknolojik ilerleme için iş birliğine dayalı bir ortam yaratmalıdır.
-
Yapay Zeka Becerilerinin Geliştirilmesi: İş gücüne gerekli yapay zeka becerilerini kazandırmak için eğitim ve öğretime yatırım yapmak hayati önem taşımaktadır. Bu, çalışanların yapay zeka kaynaklı değişikliklere uyum sağlamasını ve bunlardan faydalanmasını sağlayacaktır.
-
Sosyal Diyaloğu Teşvik Etmek: Yapay zekanın işyerlerine etkili bir şekilde entegre edilmesi, teknolojik gelişmelerin çalışanların haklarına saygı göstermesini ve iş kalitesini artırmasını sağlamak için sosyal diyaloğu gerektirir.
“Yapay Zeka Ayrımına Dikkat” raporu ayrıca, politika yapıcıları, sektör liderlerini ve uluslararası kuruluşları adil ve kapsayıcı bir yapay zeka odaklı gelecek şekillendirmek için birlikte çalışmaya çağırıyor.
