ILO-UNICEF 2024 Küresel Çocuk İşçiliği Tahminleri, çocuk işçiliği eğilimlerine genel bir bakış sunmaktadır. Ayrıca çocuk işçiliğinde yer alan çocukların değişen profillerini tanımlamakta, çocuk işçiliğinin niteliğini ve yoğunlaştığı alanları ortaya koymakta ve çocuk işçiliğinin eğitime olan etkilerini incelemektedir. Rapor, önümüzdeki döneme ilişkin bir değerlendirme ile sona ermektedir.
Çocuk işçiliğinden özgürlük temel bir insan hakkıdır. Bu hak, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 1998 tarihli Temel İlkeler ve Haklar Bildirgesi’nde, ILO’nun temel sözleşmelerinde ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde açıkça tanınmaktadır. Bu hukuki belgeler, şu küresel mutabakatı ortaya koyar: Hiçbir çocuk sağlığına, gelişimine veya geleceğine zarar verecek bir işte çalıştırılmamalıdır. Bu temel hakkın hayata geçirilmesi hem yasal bir zorunluluk hem de daha adil, kapsayıcı toplumların, en genç ve en kırılgan bireylerden başlayarak, inşası için bir temeldir.2015 yılında, dünya 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA) 8.7 numaralı hedefi kapsamında, 2025 yılına kadar çocuk işçiliğini sona erdirme sözü verdi. Ancak bu zaman dilimi sona ermiş olsa da, çocuk işçiliği hala bitmiş değil. Günümüzde yaklaşık 138 milyon çocuk hala çocuk işçiliği kapsamında çalıştırılmaktadır.
Çocuk işçiliğinin tamamen ortadan kaldırılması hala tamamlanmamış bir görev olsa da, umut verici bazı gelişmeler de var. 2020 tahminlerinde görülen endişe verici artıştan sonra, COVID-19 pandemisinin ardından beklenen kötüleşme yaşanmadı ve dünya tekrar ilerleme yoluna girdi. 2000 yılına kıyasla bugün çocuk işçiliğinde 100 milyondan fazla bir azalış var, üstelik bu süreçte çocuk nüfusu 230 milyon arttı.
Ancak mevcut durum ve zaman içerisindeki eğilimlere daha yakından bakıldığında, bazı ciddi endişeler ortaya çıkıyor. Tehlikeli işler, yasal çalışma yaşının altındaki çocuklar arasında bile, çocuk işçiliğinin önemli bir kısmını oluşturmaya devam ediyor. Son dört yılda, en küçük yaş grubundaki çocuklar arasında çocuk işçiliğinde sevindirici bir düşüş yaşansa da, bu gelişme önceki gerilemeleri telafi etmeye yetmedi. 5 ila 11 yaş arası çocuk işçi sayısı ve oranı 2012 yılına kıyasla hemen hemen aynı kaldı.
Sahra Altı Afrika çocuk işçiliğinin azaltılmasında önemli adımlar atmış olsa da, bölgedeki hızlı çocuk nüfusu artışı nedeniyle çocuk işçiliğinde yer alan çocuk sayısı azalmadı. Ayrıca, sayısı giderek artan kriz ve kırılganlık içindeki ülkelerde çocuk işçiliği oranı, küresel ortalamanın iki katından fazla.
Bu yayın, çocuk işçiliğine dair eğilimleri özetlemekte; çocuk işçilerin profillerini tanımlamakta; çocuk işçiliğinin niteliğini, yoğunlaştığı alanları ve eğitim üzerindeki etkilerini incelemektedir. Rapor, yapılması gerekenlere dair bir değerlendirme ile sona ermektedir.