
Gabriela Galvin /19/11/2025
Ankete katılan 50 ülkeden sadece dördünün sağlık hizmetlerinde yapay zekaya yönelik ulusal stratejileri bulunuyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO/DSÖ) yeni raporuna göre yapay zeka (YZ), Avrupa’nın sağlık sektörünü dönüştürüyor, daha iyi hasta bakımı ve daha az iş gücü baskısı vaat ediyor; ancak hastalar veya sağlık çalışanları için yeterli güvenlik önlemleri olmadan kullanılıyor.
Analiz, yapay zekanın sağlık hizmetlerinde benimsenmesi, düzenlenmesi ve finansmanının Avrupa ve Orta Asya’yı kapsayan 50 ülkede önemli ölçüde farklılık gösterdiğini ortaya koydu.
Ankete katılan ülkelerin yarısı hastalar için yapay zeka sohbet robotları sunarken, 32’si özellikle görüntüleme ve teşhis için yapay zeka destekli teşhis araçları kullanıyor. Ülkeler ayrıca hasta taraması, patoloji, ruh sağlığı, veri analitiği, idari görevler ve iş gücü planlaması için de yapay zekayı araştırıyor.
Raporda, örneğin İspanya’nın erken hastalık tespitini artırmak için yapay zeka araçlarını test ettiği, Finlandiya’nın sağlık çalışanlarını eğitmek için yapay zeka kullandığı ve Estonya’nın bunu veri analizine uyguladığı belirtildi.
Ancak 26 ülke sağlık hizmetlerinde yapay zekâya ilişkin önceliklerini belirlerken, yalnızca 14 ülke bu çalışmalar için fon ayırdı. Yalnızca dört ülke – Andorra, Finlandiya, Slovakya ve İsveç – sağlıkta yapay zekâya özel ulusal bir stratejiye sahip.
DSÖ Avrupa Ofisi Başkanı Dr. Hans Kluge, “net stratejiler, veri gizliliği, yasal güvenceler ve yapay zeka okuryazarlığına yatırım” yapılmadığı takdirde bu araçların Avrupa’daki sağlık eşitsizliklerini daha da kötüleştirebileceği konusunda uyardı.
Kluge yaptığı açıklamada, “Yapay zeka sağlık hizmetlerinde devrim yaratmanın eşiğinde, ancak vaadi ancak insanlar ve hastalar her kararın merkezinde olursa gerçekleşebilir” dedi.
Başlıca zorluklardan biri: Yapay zeka araçları, hatalı, önyargılı veya eksik olabilen büyük veri kümelerine dayanmaktadır; bu da kendi kararlarının bu kusurları yansıtabileceği ve yanlış teşhis veya yanlış tedavi gibi tıbbi hatalara yol açabileceği anlamına gelir.
DSÖ raporunda, ülkelerin yapay zeka kaynaklı bu tür hatalardan kimin sorumlu olduğunu netleştirmeleri gerektiği belirtiliyor.
Raporda, Avrupa’nın yapay zeka stratejilerinin halk sağlığı hedefleriyle uyumlu hale getirilmesi, sağlık çalışanlarının yapay zekayı etkili bir şekilde kullanmaları için eğitilmesi, yapay zeka ile ilgili yasaların ve etik yönergelerin güçlendirilmesi ve yapay zekanın sağlık hizmetlerinde nasıl kullanıldığı konusunda kamuoyuna karşı şeffaflık sağlanması öneriliyor.
DSÖ Avrupa ofisinde yapay zeka, veri ve dijital sağlık girişimleri üzerinde çalışan Dr. David Novillo Ortiz, net standartların eksikliğinin sağlık çalışanlarının yapay zeka araçlarını kullanma konusunda isteksiz olmasına neden olabileceğini söyledi.
Avrupa ülkelerinin, “AI sistemlerinin hastalara ulaşmadan önce güvenlik, adalet ve gerçek dünyadaki etkinlik açısından test edilmesini sağlaması gerektiğini” ekledi.