Bizim için görünmez olan böcekler ve diğer minik yaratıklar, seyahat etmek, yırtıcılardan kaçınmak, polen toplamak ve daha fazlası için statik elektriği kullanırlar. Yeni deneyler, evrimin bu olguyu nasıl etkilemiş olabileceğini araştırıyor.
Yapılan deneyler, arıların çiçeklerin etrafındaki elektrostatik alanları algılayabildiğini ve hatta statik kuvvetler kullanarak hava boşluğundan polen toplayabildiğini gösteriyor.
Bir an için kendinizi bir bal arısı olarak hayal edin. Birçok açıdan dünyanız küçüktür. Her biri bir santimetreden kısa olan dört narin kanadınız, yarım gramlık bedeninizi var. Diğer açılardan dünyanız geniş, hatta görkemlidir. Beş gözünüz insanların göremediği renkleri ve desenleri görür ve çok duyulu antenleriniz uzaktaki çiçeklerden gelen kokuları algılar.
Biyologlar yıllardır arıların bizim sahip olmadığımız başka bir büyük duyuya sahip olup olmadığını merak ediyorlardı. Uçarak biriktirdikleri statik elektrik – kalın çoraplarla halıda yürürken oluşan yüke benzer şekilde – çevredeki nesneleri havadan algılayıp etkilemeleri için yeterince güçlü olabilir. Yılan balıkları, köpek balıkları ve yunuslar gibi su hayvanlarının, mükemmel bir yük iletkeni olan suda elektriği algıladıkları bilinmektedir. Buna karşılık, hava zayıf bir iletkendir. Ancak canlıları ve evrimlerini etkilemek için yeterli iletimi sağlayabilir.
2013 yılında Daniel Robert, İngiltere’deki Bristol Üniversitesi’nde, laboratuvarında arıların çiçeklerden yayılan elektrik alanları arasında çalışır. O zamandan beri, örümceklerin, kenelerin ve diğer böceklerin elektriği algılamaları üzerine fazla deney yapıldı.
Eraştırmalar, statikliğin ekolojik etkilerini belgelemenin ötesine geçiyor: Ayrıca, evrimin bu elektrik duyusunu nasıl ve ne şekilde ayarladığını ortaya çıkarmayı amaçlıyor. Elektrostatik, küçük canlıların hayatta kalmasında, yiyecek bulmalarına, göç etmelerine ve diğer canlıları istila etmelerine yardımcı olan evrimsel bir güç olabilir.
Benito Wainwright, “Tüm bu parlak deneylerden, elektrik alanlarının bu hayvanların ekolojisinde işlevsel bir rolü olduğunu biliyoruz” dedi. St. Andrews Üniversitesi’nde kelebeklerin ve çekirgelerin duyusal sistemlerini inceleyen bir evrimsel ekolojist. Şöyle açıklıypr: “Bu, başlangıçta uyarlanabilir süreçlerle ortaya çıktıkları anlamına gelmiyor.” Ancak şimdi bu kuvvetler mevcut olduğuna göre, evrim bunlar üzerinde etki edebilir. Bu elektrik izlerini hissedemesek de, bizi hiç hayal etmediğimiz hayvan davranışlarına yönlendirebilirler.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgiye ulaşmak vw sunulan makaleye ulaşmak için aşağıdaki kaynaklara ulaşılabilir.
Elektrikle Yaşayan Yeni Bir Hayat Bulundu
Garip Metallerle Tanışın: Elektronlar Olmadan Elektriğin Akabileceği Yer
Elektrikli Balık Genomları Evrimin Kendini Nasıl Tekrarladığını Gösteriyor
Beyinsiz Embriyolar Biyoelektrik Rehberliğinin Büyümeyi Önerdiğini Öneriyor
Makaleye ulaşmak için aşağıdaki linke ulaşılabilir.
https://www.quantamagazine.org/wp-content/uploads/2024/09/Bug-Electricity-crKouzouSakai-Lede-2048×1152.webp
