Adam Wierman ve Shaolei Ren’in 2025 tarihli “We Need to Talk About AI’s Impact on Public Health” başlıklı makalesinden (IEEE Spectrum, 1 Mayıs 2025).
Çeviri ve Derleme: Dr. Tuğba Demir, Dr. Mahmut S. Yardım.
Hacettepe Ü. Tıp Fak. Halk Sağlığı AD
Günümüzde hızla gelişen yapay zeka (YZ) teknolojilerinin çevresel etkileri, giderek daha fazla dikkat çekmektedir. Bu etkiler, özellikle yüksek enerji tüketimine sahip ve binlerce güçlü sunucunun çalıştığı veri merkezlerinden kaynaklanmaktadır. Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde, YZ kaynaklı talebin artmasıyla birlikte veri merkezlerinin elektrik tüketiminin 2028 yılına kadar ülke genelindeki toplam tüketimin %6,7 ila %12,0’sini oluşturması beklenmektedir.
Ayrıca, bu merkezlerin soğutulması amacıyla kullanılan su miktarının, 2023 seviyelerine kıyasla iki ila dört kat artacağı öngörülmektedir.
Ancak, birçok kişi veri merkezleri ile halk sağlığı arasındaki bağlantının farkında değildir. Veri merkezlerinin kesintisiz çalışmasını sağlamak için kullanılan enerji santralleri ve yedek jeneratörler; ince partikül maddeler (PM) ve nitrojen oksitler (NOx) gibi zararlı hava kirleticiler yaymaktadır. Bu kirleticiler, astım atakları, kardiyovasküler olaylar ve bilişsel fonksiyonlarda gerileme gibi sağlık sorunlarını tetikleyerek insan sağlığı üzerinde doğrudan ve ciddi etkiler yaratmaktadır.
YZ’nın hava kirliliğine katkısı ve halk sağlığı yükü çoğunlukla göz ardı edilmektedir. Bunun temel nedeni, ortam hava kirliliğinin “sessiz katil” olarak tanımlanmasıdır. Veri merkezlerinin halk sağlığına olan etkileri – kanser oranlarındaki artışla olası ilişkiler de dâhil olmak üzere – son yıllarda daha fazla gündeme gelmeye başlamıştır. Ancak çoğu YZ modeli geliştiricisi, uygulayıcısı ve kullanıcısı, modern YZ sistemlerinin çalışmasını sağlayan enerji altyapısının yol açtığı ciddi sağlık risklerinin farkında değildir.
Hava Kirliliği ve Halk Sağlığı
Ortam hava kirliliği, dünya genelinde her yıl yaklaşık 4 milyon erken ölüme neden olmaktadır. En önemli ve tehlikeli hava kirleticisi PM 2.5 olarak adlandırılan ve akciğerlere kadar ulaşabilen ince partiküllerdir.Yüksek tansiyon, sigara kullanımı ve yüksek kan şekeri gibi hava kirliliği de başlıca sağlık risklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Dünya Bankası, hava kirliliğinin küresel maliyetini 8,1 trilyon ABD doları olarak tahmin etmektedir. Bu rakam küresel gayrisafi yurtiçi hasılanın % 6,1’ine denk gelmektedir. Bilinenin aksine kirleticiler yalnızca yayıldıkları bölgede kalmaz; yüzlerce kilometre uzağa taşınabilirler. PM 2.5, “eşik değeri olmayan” bir kirletici olarak kabul edilmekte olup, maruz kalım için güvenli bir düzeyi bulunmamaktadır.
Gündemdeki soru şudur: ‘’Hava kirliliğinin sağlığa olumsuz etkileri net olarak ortaya konulmuşken, YZ hava kirliliğinden ne ölçüde sorumludur?’’
Halk Sağlığı Maliyetleri
Yapay zeka hizmetlerinin kesintisiz erişilebilir olması için veri merkezlerinde dizel yakıtla çalışan büyük jeneratörlerin çalışma süresi yerel çevre ajansları tarafından denetlenip kısıtlansa da; emisyon oranları oldukça yüksektir. Tipik bir dizel jeneratör, aynı miktarda elektrik üreten doğal gaz santraline kıyasla 200 ila 600 kat daha fazla NOx salınımı gerçekleştirebilir.
2023’te Virginia’daki veri merkezlerinin yedek jeneratörleri, izin verilen emisyonların %7’sini gerçekleştirmesine rağmen; ABD Çevre Koruma Ajansı’na göre bu emisyonların halk sağlığı maliyeti yaklaşık 150 milyon dolar olup Florida gibi uzak bölgeleri bile etkilemiştir. Veri merkezlerinin limitleri tamamen doldurması durumunda etkinin çok daha büyük olacağı açıktır.
Halk sağlığı tehditi oluşturan diğer unsur ise; elektrik kesintileri sırasında çok sayıda veri merkezi jeneratörünün aynı anda çalışmasının, özellikle akciğer hastaları için zararlı olan PM2.5 ve NOx emisyonlarında ani artışlara neden olmasıdır.
Bir diğer önemli sorun veri merkezlerinin enerji ihtiyacını karşılayan şebeke kaynakları. YZ veri merkezlerinin büyük kısmı, PM2.5 ve NOx gibi zararlı kirleticiler yayan fosil yakıtlı enerji santrallerinden elektrik sağlamaktadır. Tüm ilerlemelere rağmen bu santraller, ABD’de hava kirliliğinin başlıca kaynakları olmaya devam etmektedir.
ABD’de ‘’Meta’s Llama 3.1’’ gibi büyük bir üretken YZ modelinin eğitimi, Los Angeles ile New York arasında yapılan on binden fazla araba yolculuğuna eşdeğer miktarda PM2.5 emisyonu üretmektedir.2023’te ABD veri merkezlerinden kaynaklanan hava kirliliği 6 milyar dolarlık halk sağlığı zararına yol açmış, bu tutarın 2030 yılında 10–20 milyar dolarlarakadar çıkması beklenmektedir.
Karbon ve Enerji Verimliliği Yeterli mi?
Mevcut çevresel stratejiler genellikle karbon emisyonlarını ve enerji verimliliğini azaltmaya odaklanıyor.Çabalar önemlidir fakat, emisyonların gerçekleştiği yere bağlı olarak değişen sağlık etkilerini her zaman azaltmaz. Karbonun iklim üzerindeki etkisi küreseldir, ancak hava kirliliğinin sağlık etkisi bölgesel faktörlere (enerji kaynağı, rüzgar, nüfus yoğunluğu vb ) bağlıdır. Sadece karbon azaltımına odaklanmak sağlık risklerini azaltmayabilir, hatta arttırabilir.
Enerji verimliliğine odaklanmak hava kirletici emisyonlarını azaltabilir, ancak aynı yapay zeka model eğitimininhalk sağlığı maliyeti ABD’deki veri merkezlerinin konumlarına göre 10 kattan fazla değişmesi nedeniyle sağlık etkilerinin azalacağını garanti etmez. Örneğin, Meta’nın enerji yüklerini karbon azaltımına öncelik vererek yeniden dağıtması karbon emisyonlarını % 7,2 azaltırken, halk sağlığı maliyetlerini %2,8 arttırmaktadır. (ç.n.: Emisyonların rüzgâr, nem, coğrafya gibi yerel koşullar altında insanların maruziyet düzeyleri değişir. Bu yüzden aynı modelin eğitimi, farklı veri merkezlerinde “halk sağlığı maliyeti” bakımından 10 kattan fazla farklılık gösterebiliyor.)
Sağlık Bilgisiyle Biçimlendirilmiş Yapay Zeka Yaklaşımı
Arz tarafı çözümleri—yedek jeneratörlerde alternatif yakıtlar kullanmak ve elektriği temiz yakıtlardan tedarik etmek gibi—Yapay Zeka’nın halk sağlığı üzerindeki etkisini azaltabilir, ancak bir dizi önemli zorlukla birlikte gelir.
Dizel kadar güvenilirlik sunan “temiz” yedek jeneratörler hala sınırlıdır. Yenilenebilir enerjide kaydedilen ilerlemelere rağmen, fosil yakıtlar enerji portföyünün derinlemesine içinde yer almayı sürdürüyor. ABD Enerji Bilgi Yönetimi (EIA), 2050 yılında kömür bazlı elektrik üretiminin, Nisan 2024 öncesi kuralların uygulandığı alternatif senaryoda, 2024 düzeyinin yaklaşık %30’u civarında kalacağını öngörüyor. Küresel ölçekte ise son kırk yılda elektrik üretiminde kömür ve diğer fosil yakıtların payı neredeyse sabit kalarak, veri merkezlerini besleyen enerji kaynağını tamamen değiştirme zorluğunu gözler önüne seriyor.
Sağlık etkilerindeki mekansal ve zamansal farklılıkları dikkate alan talep tarafı stratejiler, hemen uygulanabilir ve etkili çözümler sunabilir. Bu stratejiler, önemli ölçüde operasyonel esnekliğe sahip yapay zeka veri merkezleri için özellikle uygundur. Örneğin, yapay zeka eğitimi genellikle herhangi bir kullanılabilir veri merkezinde çalıştırılabilir ve katı teslim tarihlerine bağlı değildir; bu iş yükleri, halk sağlığı üzerindeki etkisi daha az olan konumlara yönlendirilebilir veya daha uygun zamanlara ertelenebilir. Benzer şekilde, çıkarım işleri (bir modelin çıktı üretmek için yaptığı işler-inference jobs) kullanıcı deneyimini etkilemeden birden çok veri merkezi arasında dağıtılabilir.
Halk sağlığı etkisini kilit bir performans ölçütü olarak dahil ederek, bu esneklikler yapay zekanın artan sağlık yükünü azaltmak için kullanılabilir. Temel olarak, bu sağlık odaklı yaklaşım mevcut sistemlerde yalnızca çok az değişiklik gerektirir. Şirketlerin yapması gereken tek şey, kararlarını alırken halk sağlığı maliyetlerini göz önünde bulundurmaktır.
Yapay zeka’nın halk sağlığı maliyeti hızla artarken, yapay zeka halkın sağlığını geliştirme konusunda da muazzam bir potansiyele sahiptir. Örneğin enerji sektöründe, yapay zeka gerçek zamanlı enerji santrali sevkiyatının karmaşık kararalma alanını yönetebilir. Şebeke kararlılığını halk sağlığı hedefleriyle uyumlu hâle getirerek, güvenilir enerji arzını sürdürürken sağlık maliyetlerini en aza indirmeye yardımcı olabilir.
Yapay zeka hızla bir kamu hizmeti niteliği kazanmaktadır ve toplumu derinden yeniden şekillendirmeye devam edecektir. Bu nedenle yapay zeka’yı, kritik bir husus olarak halk sağlığı etkisi göz önünde bulundurularak, kamu odaklı bir bakış açısıyla incelemeliyiz. Eğer bu etkileri görmezden gelmeye devam edersek, yapay zeka’nın halk sağlığı maliyeti daha da büyüyecektir.