Hamish van der Ven[*]
Çeviren: Nezih Kazankaya
Yapay zeka teknolojileri, sohbet robotları gibi, doymak bilmez enerji talepleri nedeniyle giderek daha fazla inceleniyor. Ancak enerji tüketimi, daha geniş çevresel etkilerinin yalnızca bir parçasıdır.
Geçtiğimiz yılın sonlarında, OpenAI tarafından yönetilen popüler YZ sohbet robotu ChatGPT ikinci yaşını kutladı. Platform, kısa varoluşunda, sohbet robotuna günde yaklaşık bir milyar mesaj gönderen 300 milyondan fazla haftalık kullanıcı topladı.
Son yatırım turunda 6,6 milyar dolar toplayan OpenAI, dünyanın en değerli özel şirketlerinden biri olarak ortaya çıktı.
Yükselen Emisyonlar
Teknoloji dünyasının başka yerlerinde, diğer şirketler daha az cazip dönüm noktalarına ulaştılar. Google’ın ana şirketi Alphabet geçtiğimiz günlerde sera gazı emisyonlarının 2019’dan bu yana yüzde 48 arttığını açıkladı. Aşağı yukarı aynı zamanda Microsoft da 2020’den bu yana emisyonlarının yüzde 29 arttığını duyurdu.
Her iki şirket de artan sera gazı emisyonlarında temel faktör olarak YZ iş yüklerini desteklemek için daha fazla veri merkezine ihtiyaç duyulmasıyla ilişkili emisyonları gösteriyor. YZ’nın enerjiye susamış olduğu biliniyor — bir araştırmacıya göre, ChatGPT’ye yapılan bir sorgu yaklaşık olarak 20 dakika boyunca bir ampul kadar elektrik tüketiyor.
ABD’deki veri merkezlerinin toplam enerji talebi o kadar yüksek ki Microsoft yakın zamanda Amerikan tarihinin en kötü nükleer kazasının yaşandığı Three Mile Island’ı yeniden açmak için bir anlaşmaya vardı.
Gelişen YZ endüstrisi o kadar çok elektriğe ihtiyaç duyuyor ki, birkaç kömür santralinin devre dışı bırakılması planları ertelendi. Bazı tahminlere göre, YZ ve diğer dijital teknolojilerin toplu talebi, 2030 yılına kadar küresel elektrik kullanımının yüzde 20’sini oluşturacak.
Sinsi Etkiler
YZ’nın enerji kullanımı önemlidir, ancak YZ’nın çevresel etkilerinin tüm hikâyesini anlatmaz. YZ’nın gezegeni etkilediği sosyal ve politik ortamlar çok daha sinsi ve tartışmasız bir şekilde insanlığın geleceği için daha önemlidir.
British Columbia Üniversitesi’ndeki İş, Sürdürülebilirlik ve Teknoloji Laboratuvarı’nda, dijital teknolojilerin çevreyi etkilediği sosyal ve politik yolları değerlendirme konusunda uzmanız.
Yakın zamanda yayınlanan “YZ çevresel zorluklara ilişkin algıları önyargılı hale getiriyor mu?” başlıklı makalemizde, öğrencilerim ve ben, YZ’nın, güçlü kuruluşların hesap verebilirliğini gölgeleyen, marjinal toplulukları görmezden gelen ve çevresel krizleri önlemek için gereken zaman çizelgesiyle büyük ölçüde uyumsuz, temkinli ve kademeli çözümleri teşvik eden şekillerde insanların çevresel zorlukları algılama biçimini değiştirdiğini savunuyoruz.
Dört sohbet robotuna dokuz çevresel zorluğun sorunları, nedenleri, sonuçları ve çözümleri hakkında aynı soru serisini sorduk. Cevaplarında sistematik önyargılara dair kanıtlar bulduk. En önemlisi, sohbet robotları çevresel zorluklara radikal çözümlerden bahsetmekten kaçınıyor. Sürdürülebilir teknolojilerin daha fazla konuşlandırılması ve daha geniş bir kamu farkındalığı ve eğitimi gibi yumuşak ekonomik, sosyal veya politik değişikliklerin kombinasyonlarını önerme olasılıkları çok daha yüksek.
OpenAI ve Anthropic’in sohbet robotları, çevresel zorluklarla iç içe geçmiş daha geniş sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları tartışma konusunda isteksizlik gösterdi. Örneğin, “çevresel adalet” terimi neredeyse tüm sohbet robotu yanıtlarında yok. Sohbet robotları ayrıca sömürgeciliği ortadan kaldırma veya sonsuz ekonomik büyümeyi bu zorluklara çözüm olarak yeniden düşünme referanslarından kaçındı.
YZ Önyargısı
Chatbot’ların çevresel zorluklara karşı kimleri sorumlu veya savunmasız gördüğü konusunda da önyargılar var. İncelediğimiz chatbot’ların çevresel zorluklardan hükümetleri sorumlu tutma olasılığı, işletmeler veya finansal kuruluşlardan çok daha yüksekti. Benzer şekilde, Yerli grupların iklim değişikliğine ve biyolojik çeşitlilik kaybına karşı savunmasızlığı sıklıkla dile getirilirken, Siyahi insanların ve kadınların aynı zorluklara karşı duyarlılığına çok az dikkat çekildi.
Tüm bunlar, eğitimciler, öğrenciler, politika yapıcılar ve iş liderleri tarafından çevresel zorlukları anlamak ve bunlara yanıt vermek için YZ sohbet robotlarının giderek daha yaygın bir şekilde kullanılması göz önüne alındığında özellikle endişe vericidir. Sohbet robotları, genellikle yetkili bir şekilde yazılmış ve tüm dijitalleştirilmiş bilginin bir sentezi olarak anlaşılan tek bir metin kutusu şeklinde, kehanette bulunur gibi bilgi sunmaktadır.
YZ kullanıcıları bu metni eleştirel bir şekilde ele almazlarsa, çevresel zorluklara ilişkin önyargılı anlayışları yayan ve ekolojik krizleri önlemeye yönelik etkisiz çabaları güçlendiren sonuçlara varma riskiyle karşı karşıya kalırlar.
Yakın gelecekte, OpenAI ve diğer YZ şirketlerinin daha yeni ve daha karmaşık büyük dil modellerini eğitmek için gereken geliri elde etmek amacıyla reklamcılığı dâhil etmeyi düşünmesiyle, YZ’daki önyargı sorunu daha da kötüleşecek gibi görünüyor.
ChatGPT’ye entegre edildiğinde reklamcılığın nasıl görüneceği henüz belirsizliğini korurken, iklim değişikliğinin tanımı ve beraberindeki çözümlerin ExxonMobil veya Shell’deki iyi insanlar tarafından size sunulacağı bir dünyayı görmek zor değil.
[*]British Columbia Üniversitesi, Doğal Kaynakların Sürdürülebilir İşletme Yönetimi Yardımcı Doçent.
https://theconversation.com/ai-is-bad-for-the-environment-and-the-problem-is-bigger-than-energy-consumption-247842