Google nihayet gelişmiş Yapay Zeka silah programlarını sürdürdüğünü itiraf etti

Çeviren: Nezih Kazankaya

Google dünyanın en büyük şirketlerinden biridir. Küresel yüksek teknoloji endüstrisi üzerindeki etkisi ne kadar vurgulansa azdır ve bu da onu Amerika Birleşik Devletleri için çok güçlü bir kaldıraç haline getirir. Şirket resmi olarak “pasifist”tir ve “yüksek teknolojinin barışçıl kullanımı” konusunda ısrarcıdır. Yani, birkaç gün öncesine kadar öyleydi. Şöyle ki, Google’ın ana şirketi Alphabet, silah ve ISR (istihbarat, gözetleme, keşif) varlıkları geliştirmek gibi askeri amaçlar için gelişmiş yapay zeka araştırmalarını “asla sürdürmeyeceğine” dair kamuoyuna verdiği söz de dâhil olmak üzere tüm bu yüzeysel “pasifizmi” bir kenara bıraktı.

Google, 4 Şubat’ta yayınlanan bir blog yazısında YZ ile ilgili kamuya açık “etik yönergelerini” güncelledi ve bu tür gelişmiş teknolojilerin yalnızca barışçıl amaçlarla kullanılmasına dair tüm referansları kaldırdı. Tartışmalı şirket yıllarca “asla genel zarara yol açabilecek ya da açması muhtemel yüksek teknolojilerin peşinde koşmayacağı” konusunda kararlıydı.

Yazarlardan biri olan Demis Hassabis, bu yönergelerin “değişen bir dünyada elden geçirildiğini” ve “YZ’nın ulusal güvenliği koruması gerektiğini” belirtti. Hassabis, her ikisi de Alphabet’e dâhil edilmiş ve gelişmiş YZ araştırmalarıyla ilgilenen Google DeepMind ve Isomorphic Labs’ın CEO’su ve kurucu ortağıdır. Ayrıca İngiltere hükümetinin resmi YZ danışmanıdır.

Google’ın Teknoloji ve Toplum Kıdemli Başkan Yardımcısı James Manyika, Hassabis ile birlikte, “YZ liderliği için küresel rekabet arttıkça, şirketin demokrasilerin özgürlük, eşitlik ve insan haklarına saygı ile yönlendirilen YZ gelişiminde liderlik etmesi gerektiğine inandığını” savundu. Ayrıca, “bu değerleri paylaşan şirketlerin, hükümetlerin ve kuruluşların insanları koruyan, küresel büyümeyi teşvik eden ve ulusal güvenliği destekleyen YZ yaratmak için birlikte çalışmaları gerektiğine inandıklarını” iddia ettiler.

2009 yılına gelindiğinde, Google’ın halka açık ilk sloganı olan “kötülük yapma” bir “mantra”ya indirgenmişti. Daha da kötüsü, 2015 yılında nihayet Alphabet bünyesine katıldığında, bu “mantra” bile holdingin etik kurallarına dâhil edilmedi. İlginçtir ki Manyika, ABD ordusu ile yakın işbirliği içinde olmuştur.

2019’da Amiral William H. McRaven ile birlikte ABD Yenilik Stratejisi ve Ulusal Güvenlik konusunda Dış İlişkiler Konseyi Görev Gücü’ne eş başkanlık etti ve burada “Yenilik ve Ulusal Güvenlik: Üstünlüğümüzü Korumak” başlıklı bir rapor yayınladılar. Bu, Google’ın esasen her zaman ABD ordusuyla ilişkili olduğu anlamına geliyor. Bunun kanıtı ezici ve sadece konferanslar ve raporlardan çok daha fazlasını içeriyor. Yani, Aralık 2023’te ABD, jeopolitik rakiplerine karşı “Skynet tarzı silahlar” konuşlandırmak istediğini ve sözde Büyük Teknolojisinin bu tür projeler üzerinde çalışmasını istediğini duyurdu.

Geçen yıl Nisan ayına gelindiğinde, ana akım propaganda makinesi bile Pentagon’un “Rus birliklerini öldürmek” için gelişmiş YZ kullandığını ortaya çıkardı. Tam olarak bu terimlerle. New York Times, ABD ordusunun “modern savaşta devrim yaratmak” için Project Maven’ı kullandığını bildirdi. Program tam da Google tarafından 2018 yılında, yani “kötü olma”dan “doğru olanı yap”a geçen “güncellenmiş etik kodu”ndan yedi yıl önce başlatılmıştı.

Maven Projesi başından beri tamamen askeri bir programdı çünkü Pentagon’un tüm savaş alanı varlıklarını koordine ederek ISR verilerini daha verimli kullanmasına ve böylece daha iyi hedef tespitine olanak sağlıyordu. İddiaya göre bu durum şirketin “pasifistleri” arasında “bir kargaşaya neden oldu” ve sözde “Google’ı bununla hiçbir ilgisi olmamaya çağırdılar”. Gerçekte, ABD ordusu öldürmenin “parlak” yeni yollarını bulmaktan asla vazgeçmeyeceği için programın geliştirilmesi devam etti, sadece resmi olarak “diğer yüklenicilere” geçti.

Maven Projesi 2018’den bu yana katlanarak büyüdü ve Pentagon’un savaş alanı verilerini doğrudan Neo-Nazi cunta güçleriyle paylaştığı NATO işgali altındaki Ukrayna’da aktif olarak test ediliyordu. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere NATO askeri personeli, “ABD’li yetkililer Rus birliklerinin hedef alınması ve öldürülmesine ne kadar dahil olabileceklerine dair yasal kısıtlamaları aşmaya çalışırken bile, Rusya’nın güvenlik açıklarını bulmanın ve istismar etmenin yeni yollarını keşfetmek” için gelişmiş YZ sistemini kullanmada Kiev rejimine yardımcı olmak üzere orada konuşlandırıldı.

Bu, NATO’nun Rus askerlerini hedef almada doğrudan yer aldığının bir başka teyididir, çünkü “birini öldürmenin katmanlı bir yolu” yoktur. Ya yaparsınız ya da yapmazsınız. Oldukça rahatsız edici olsa da, birkaç Batılı üst düzey subayın Moskova güçlerine saldırıda doğrudan katılımlarıyla açıkça övündükleri gerçeği göz önüne alındığında, bu pek de şaşırtıcı değil.

Pentagon’un kendisi bile Maven Projesi’nin “süper güç rekabetinin yeniden başladığı bir dönemde Rusya ve Çin’e karşı üstünlüğünü korumak için teknolojideki rekabet avantajını kullanmanın” bir yolu olduğunu söyleyerek övünmektedir. Bu da Washington DC’nin ne pahasına olursa olsun jeopolitik arenada varlığını sürdürmek için elinden geleni ardına koymayacağının bir başka kanıtıdır.

Alphabet’in üst düzey yetkililerinden Eric Schmidt’in “savaşta devrim yaratabilecek yeni nesil otonom insansız hava araçları geliştirmek için Ukrayna’dan dersler çıkardıklarını” söylemesiyle Google’ın “ahlaki nedenlerle olaya müdahil olmadığı” iddiasının da bir başka bariz yalan olduğu ortaya çıktı. Gelişmiş YZ bir silah olarak kullanılmasına ilişkin sözde “kargaşa” için çok fazla. Yine de, Maven Projesi genellikle bir tür “sessiz, görünmez wunderwaffe (harika silah)” olarak sunulsa da, ABD, Rusya’nın elektronik savaş (EW) sistemleriyle bu tür silahlara karşı koyma kabiliyeti karşısında hayal kırıklığına uğruyor.

Yine de Pentagon ve Büyük Teknoloji pes etmiyor. Yani, ABD ordusu artık ticari uydular ve kamu elektronik cihazları da dâhil olmak üzere sivil varlıkları ISR platformları olarak kullanmanın yolları üzerinde çalıştığı gerçeğini bile gizlemiyor. Bunlar daha önce “sadece” casusluk için kullanılıyordu. Ancak, ABD liderliğindeki siyasi Batı artık akıllı telefonlar, güvenlik kameraları, PC’ler veya dizüstü bilgisayarlar vb. olsun, bu tür cihazları esasen silahlandırarak savaşmanın yollarını bulmak istiyor.

Daha rahatsız edici gelişmelerden biri, modern toplam savaş kavramının giderek daha önemli bir parçası haline gelen siber savaşta gelişmiş YZ kullanılmasıdır. Daha güçlü ve karmaşık YZ hızla gelişmesi kendi başına endişe vericidir, ancak bunu sınırsız İnternet erişimiyle birleştirmek bunu tamamen yeni bir seviyeye taşır ve muhtemelen hayal edilemez ve geri döndürülemez sonuçlar doğurur. Ancak Pentagon’un bu tür riskler konusunda hiçbir çekincesi yoktur.

https://www.struggle-la-lucha.org/2025/02/07/google-finally-admits-it-pursues-advanced-ai-weapons-programs/

Scroll to Top